RAHMET Mİ , ESARET Mİ
Beyaz kâbus diye başlayan yurdum haberlerine
Takıldı akıl damımda yaşayan beyin loplarım
Esaretmiydi, Rahmetmiydi bu beyaz kâbus
Hele kulak verinde , siz deyiverin gerisini
Lakin YARATANın nimetine haşâ laf etmek
Kimin haddine , bence böyle konuşana’da
Haddini , efelik etmeden bildirmek gerek
Var olduğumuz yaşadığımız ayak bastığımız
Bu aziz vatan, ne insanı soğuktan donduran
Bir buzul kütlesi nede sıcaktan insanı bayıltan arap çölleri idi
Hamdolsun ki; kışın soğuğunu , yazın sıcağını
Sonbaharın hüznünü, ilkbahar’ın toprakana
İle kucaklaşmasını , vakti saati gelince
kimi şehrimizin uzunca Kiminin de kısaca yaşadığı
Yer kürenin bereketli bir toprak damı idi
Hal böyle olunca , bize mahsus söylenmiş bir
Söz
İnsanoğlu nankör’dür , kış gelir yaz gelse!
Yaz gelir kış gelse! doymaz Ademoğlu
ne yaza , ne kışa , ama o bilinmez meşhur’ki;
yarattığında bir hikmet vardır,
Ne kış mevsimi sebepsizdir , ne yaz mevsimi.
Bize kalan ise; FİKİR ZİKİR ŞÜKÜR, güzergahında
yolu RABBE şükürden geçenler diyarında
son nefese kadar var olmaktır…
Şimdi gelelim bu beyaz nimeti felaket olarak
Görenleri susturmaya……
Kar suyu, topraktaki potasyum, kalsiyum, demir gibi mineralleri çözerek bitkilerin beslenmesini sağlar.
Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağıdır.
Kar sayesinde barajlar dolar ve enerji olarak bize döner.
Havadaki ve karadaki mikropların zararlı olanları, karla birlikte yok olur.
Halen bu beyaz nimeti esaret gibi gören
Kara cahillere bu yazımız kapak olsun
Keremine nail olan bu kutlu beldeye düşen
Her bir kâr tanesi adedince SONSUZ KUDRETe hamdü senalar olsun
HAKTAN EMRE KUL 19 OCAK 2021