İbaş: “Tmo Lisanlı Depoculuk Kavramı Oluşana Kadar Destek Vermelidir”
Fındığın en ucuz kuruyemiş haline geldiğini ifade eden İbaş, “TMO, 2018 Yılında Fındık satmayacağını açıklayınca, zaten düşük bantta seyreden ve en ucuz kuruyemiş ürünü haline gelen Türk Fındığının fiyatını düşürmek için fırsat kollayanlar, 1 Ocak 2019 Tarihinde TMO’nun fındık satacağı dedikodusunu yaparak piyasayı baskı altına almışlardır. Fındık fiyatları ise son 15 günde bir lira 25 kuruş daha gerileyerek 14 lirada, 12 lira 75 kuruş bandına gerilemiştir” dedi.
TMO’nun elindeki fındıkların satışına ilişkin Nisan 2019 tarihini gösteren bir açıklama yapmasının piyasa açısından iyi olacağını kaydeden İbaş, “TMO Yöneticileri ve Siyasilerden ricamız, satışın en erken seçimlerden sonra yani Nisan 2019 tarihinde yapılabileceği veya değerlendirmelerin bu şekilde olacağı yönünde değiştirilmesidir. İnanın piyasaların toparlanması ve şekillenmesinde bunun iyi yansımaları olacağını düşünüyoruz. Çünkü Devletimizin çok önemli bir kurumu olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin eldeki bu stok yönetimini başarı ile yönetmesi halinde üreticimizin yüzünün gülmesi ve piyasanın rahat işlemesi sağlanabilecektir” ifadelerini kullandı.
Yüksek kredi faizlerinin alıcıyı olumsuz etkilediğinin altını çizen İbaş, “Bizler sezon başında, başlangıçta yığılan arz fazlası 30-40 bin ton fındığı TMO alsın derken bu günleri yaşamamak için söylemiştik. Çünkü önceki senelerde, arz fazlası olan fındıklar, faizlerin yüzde 14-16 bandında seyretmesinden dolayı, tüccar, fabrikacı, entegreci ve ihracatçı tarafından satın alınıp stoklanabiliyordu. Bu sezonun başında, ülkemizde yaşanan veya yurt dışı bağlantılı yaşatılan ekonomik sıkıntılar, faizleri yüzde 40’lara çıkarmış ve sektör temsilcileri bu fiyattan fındık stoklayamamış ve piyasa adeta sıkışmış bir vaziyete dönüşmüştür” şeklinde konuştu.
TMO’nun lisanlı depoculuk kavramının tam olarak anlaşılana kadar destek olası gerektiğini savunan Yaşar İbaş öyle devam etti: “Biz, TMO her sene fındık alsın demiyoruz. Türkiye genelinde lisanslı depoculuk yeterli derecede gelişip üreticilerimizin lisanslı depoculuğun avantajlarını tam manasıyla kavrayabilmesi ve öğrenmesi için gerekli olan orta vadede bir zaman diliminde destek versin istiyoruz. Üretici, ürününü satmadan, lisanslı depoya koyduğunda fındığın yüzde 75’lik bir kısmına, ürün senedi karşılığında 9 ay vade ile sıfır faizli krediyi kullanacağını bilsin istiyoruz. Üretici bu konuyla ilgili bizleri dinlerse ve lisanslı depoculuk sistemine güvenirse nakit ihtiyacını 0 faizle karşılayabilir ve piyasa da 1 kilogram fındık inmez. Fındık şu an için söylemek gerekirse muadillerine göre bedava bir ürün haline getirilmiş bulunmaktadır. Rekoltenin geçen seneye göre en az yüzde 30 eksik olduğu bu sezon döneminde maalesef fiyatlar, Dolar bazında yüzde 35 düşmüş veya düşürülmüştür. Badem, Kaju, Ceviz ve Fıstık fiyatları artarken, az rekolte de fındık değer kaybetmiş veya kaybettirilmişti.”
“Türk Fındığı Orman Ürünü değildir, Milli ve Stratejik bir üründür” diyen Yaşar İbaş, “Hala Ülkemizin İthal etmediği az sayıda üründen birisidir. Avrupalı alıcılar fındığın değerini bizden daha iyi bilmektedir. Fındık alternatifi bulunamayacak kadar değerli ve Allah’ın bize lütfettiği bir üründür ve anavatanı yine Allah vergisi güzel Ülkemizdir. Dört mevsim on iki ay taze ürün almak için diğer ülkelere dikim alanları oluşturanlar ve buralarda Türk Fındığına alternatif arayanlar ve buralarda Türk Fındığının maliyetini çok yüksek bulup ucuz maliyetle fındık üreteceğini sananlar, aynı kalitede fındığı alamayarak hayal kırıklığına uğramışlardır. Biz buna kısaca şunu diyoruz ‘ağlayanın malından gülene fayda olmaz.’ Türkiye’deki realiteyi görmezden gelip piyasaları baskılayıp fındığı ucuzun ucuzu fiyata alacağını zannedenler yine hayal kırıklığına uğrayacaklardır” diye konuştu.