103 Mor Amiral
Şu son 100 yıllık süreçte, savaşa savaşa, bata çıka, yoklukla yoksullukla, geldiğimiz son nokta, birde salgın ile imtihanımız var olur iken, kimimiz gezmenin, kimimiz Entübe halinde nefes alamaz iken, yakınlarımız sevdiklerimiz Darül-Beka’ya göç etmişken, ekonomi dar boğazdayken, bir yandan z kuşağı gençliğine İstanbul sözleşmesi saçmalığını anlatmaya çalışırken, halimiz ne kötü, ne şahane.
İç güveysinden hallice, Hamd olsun geçinip gidiyoruz.
Bir şekilde, bir sebeple, SONSUZ KUDRET, bizi bu Aziz Vatanda, var ettiği müddetçe.
Halen zihinlerinde eski Türkiye özlemi taşıyan Millet iradesini yok sayan 103 Emekli Amiral, “Amiral battı” oyununun hengamesine kapılıp Montrö boğazlar sözleşmesini bahane edip “Laiklik elden gidiyah, Vallahi darbe çağırırım bak” İmasında bulunmuşlar.
15 temmuzda, orgeneral rütbesinden, morgeneral rütbesine donları ile terfi eden, fettöşün adamlarının halini elbet unutmadılar. Ama adım atmaya mecalleri yok iken, hoppala paşam, Malkara Keşan bu meydan okuma, bu cesaret nerden , nereden Yok yani mor generalden sonra , dom dom kurşunu İle seriye mor amiral eklemek gerekiyorsa, Yeter ki devlet baba vur desin vuralım, öl desin ölelim ,
Yeryüzünde var olan misafirliğimiz geçici elbet ama tapusu bizim olan bu VATAN namusumuzdur. İlelebet!
Gelelim meselenin özüne!
Yunan adalarına yerleşen A.B.D ordusunun güdümünde, Bidon efendi’nin tabiriyle , yakında geliyoruz bizim çocuklar ses verin bir hele evet darbe imasında bulunan bu 103 şahsiyetin aslında vermek istediği net mesaj:
bidon ve avanesine “Biz emrinizdeyiz beklemedeyiz”
Gelelim bidona
Boşuna askerleri ile kuşatmadı bidon efendi.
Çift okeye dönen yunanistanın dedeağaç şehrini, fakirliğin diz boyu değil, yüzünden okunduğu , ccvid 19 ile birlikte tamamen insiyatifin Abd kontrolünde olduğu olimposun şımarık çocukları, sıranız gelince sizi tokatlamak ve tarihte olduğu gibi vilayetimiz yapmak, ant olsun boynumuzun borcu belki bugün, belki yarın, belki yarından da yakın.
Gelelim bize
Türk silahlı kuvetlerinin , hava kuvvetlerine ait gökyüzünde modern Ebabil kuşları ile varlığını tescil ettiren, Karada İman gücü ile kendini var eden mavi vatanda küffara kök söktüren , düşman gemilerinin dümenini kitleyen teknolojiye sahip bir ülkenin fertlerine saldırmak imkansız olunca geriye kalan tek seçenek , üç tarafı denizlerle çevrili olan yaşadığımız coğrafi konumda denizaltından saldırmak.
Anladınız mı şimdi neden 103 mor amiralin Mortingen sabunluk kıvamında iken neden 101 dalmaçyalı köpek gibi havladığını Çünki tasmalarını tutanlar böyle istedi.
Sözün özünde bize ayrılan bu son düzlükte yaşadığımız, var olduğumuz ruh duvarlarımızda hayallerimizi süsleyen tabloların yanında, bir Av tüfeğinide Misafir eylemek, hayallerimizi, umutlarımızı, çocuklarımızın yarınlarına ipotek koymaya çalışan 103 dalmaçyalı ve avanesine, zamanı gelince Bir dom dom kurşunu ile haddini bildirmek gerek.
Akli dengeniz yerindeyse, şöyle Jan Janlı kımıl kımıl, dört vesikalık fotonuz, birde kafa kağıdınız, yanınızdaysa, koltuğunuzun altına yarım kapaklı dosyayı da sıkıştırdık mı, geriye kalan uygun adım marş, av tüfeği ruhsatınız beş yıllığına hayırlı olsun.
Gecenin son sözleri iki gözüm Ahmedin şu şarkısında Yüz bulsun
” Usta değil, acemi bir işçiyim ben
Onurlu bir kalkanın neferiyim ben
Dostun dostu, düşmanımın eceliyim ben
Bilipde söylemeyen diller utansın”
5 Nisan 2021
HÂKTAN EMRE KUL
CEBİMDE HİKAYELER