Henüz yayımlanmadan merak uyandıran roman; üç ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde kendini bulmaya çalışan Asya’nın, çocukluk arkadaşı Şukufe ile köylerinden İstanbul’a seyahatlerini anlatıyor. Ardından Erzincan, Kars… Doğu-batı, lâik-muhafazakar, madde-mana çatışmalarını da irdeliyor. Psikolojik buhranların ve dönemsel özelliklerin, köy hayatının, toplumsal olayların sentezlemesi bulunuyor.
Romanın ikinci bölümü ise Şukufe’nin dünyasından Asya’ya bakış açısı gözlemleniyor.
1970’e yolculuk
Bir anda kendimizi tren yolculuklarıyla 1970’lerin ortasında, İstanbul’un ihtişamlı semtlerinden terk edilen sokaklara kadar gezen iki farklı psikolojinin tahlil ettiği dönemsel araştırmaların içinde buluyoruz. Hapishane mahkûmlarından, öğretmenlere, doktorlara, berberlere kadar birçok farklı mesleğin yarattığı algının içinde kaybolan benliğini arayan iki karakterin dünya ile olan savaşını izleyebiliyoruz romanda.
Ahmet Burak Köroğlu, tüm bu keşmekeşi toplumsal gerçekçilik akımının etkisinde şiirsel bir dil ve akıcı bir üslupla anlatıyor. Osmanlı dönemi, 1970’ler ve 2017 yılları…
Asya ve Şukufe’nin kendilerini birbirlerinde aradıkları vakit, yalnızlığın ve kimsesizliğin o ince çizgisini fark edemedikleri gün kayboluşlarını görebiliyoruz.
“Her şey yalnızken güzelmiş. Kimsesiz kaldığım gün fark ettim yalnızlığın, bütün güzel görünen duygulardan daha muazzam olduğunu. Yalnızlık, bütün kimsesizlerin aciz olduğunu unutturuyordu insanın içinde. Ve ben, bir şeyleri anlatıp, kimsesizliğin içinde eriyip bir özlemle kayboluyordum.”
Bütün bunlar sonucunda üçüncü bölümde yazarın bizzat kendisi devreye giriyor. Ve bu bölümde kitabın yani Asya’nın, Şukufe’nin ve bir zamanlar bütün bu olayların başlangıcı olan Derviş Kadir’in gerçekleri ortaya çıkıyor.
Kitap Adı: Evvel Zaman İçinde
Yazar: Ahmet Burak Köroğlu
Yayınevi: Koyukitap
Tür: Roman